28 Aralık 2008 Pazar

Gökhan Semiz üstüne...


Gökhan SEMİZ,
eminim




biryerlerden bizi duyuyor,görüyorsun...
Ben 90 doğumluyum evet belki küçüğüm,ama grup vitamin'in şarkılarıyla büyüdüm!!
İstanbul'a ilk ayak bastığım gün ipod'umda çala o şarkıyı paylaşmak istedim sadece sizlerle...
Her sabah o şarkıyı dinlemeden ayağa kalkmam!!!


Gökhan Semiz'in anısına..

Bu sabah yine her sabah ki gibi sıkıldım İstanbuldan
Moralim bozuk, cereyan kesik, hele bir de sen yoksun ya, çok yazık
Gökhan Semiz: Abi hadi be abi be gebertelim şu parçayı

Gittiğin yerler nasıl, bilinmez güzelim
İstanbul'da sular akmıyor
Mutlu musun oralarda? Bilinmez güzelim
Bana buralarda kimse bakmıyor
Uçaklar rötar yapmış
Trafik sıkışık
Çöpler yine birikti arka bahçeye
Yağmurun elleri, gitarın telleri yok
Sen de yoksun yanımda
Özlemişim çoook

Bu sabah yine her sabah ki gibi sıkıldım İstanbuldan
Moralim bozuk, cereyan kesik, hele bir de sen yoksun ya, çok yazık

Gittiğin yerler nasıl, bilinmez güzelim
Buralar aynı, o günden beri
Yediğin, içtiğin, gördüğün senin olsun
Anlatma sebil sevildiğini
Gittiğin günden beri
Ne günlerim oldu
Bazen sevinçliydim, bazen gözlerim doldu
Sen orada ben burada, el ne karışır
Çok acele gelmen lazım
Bize İstanbul yakışır

Bu sabah yine her sabah ki gibi sıkıldım İstanbuldan
Moralim bozuk, cereyan kesik, hele bir de sen yoksun ya, çok yazık

Hele bir de sen yoksun ya!
Çok yazık!

26 Aralık 2008 Cuma

Samyeli




Yok, yok, hayır. Bu sefer değil. Şimdi değil. Olamaz. Yaşanamaz böyle, katlanılamaz. Başkası gibi olamam, taklit yapamam sana. Kandıramam kimseyi, ne kendimi ne seni. Ama olmazsa hersey daha güzel, ne kendim olurum ne de bir başkası. Bu yeni hayatın içinde dururum askıda. Kandırırım kendimi durmadan. Savrulurum her yeni rüzgarla. Belki bir rüzgar çıkıp kendime getirir beni. Belki acır da elini uzatır, dolar elini belime kendi rüzgarına katar beni de. Ama Sen zaten bunları yapmadın bana zamanında. Rüzgarına katıp beni en kuytu köşelerde dolaştırmadın mı? Yeni şeyleri keşfetmedik mi birlikte? Bulmadık mı birbirimizi yeniden birbirimizde? Rüzgarının esintisi bu kadar mıydı acaba? Bir samyeliydin sen, güneyimden esen, içimi ısıtan yüreğimdeki buzları eritip adını kazıyan kendi ellerinle oraya. Ve şimdi kış geldi... Kuzeyden esen rüzgarlar çoğaldıkça etkin azalmakta ve sen başka enlemlere doğru esmeye başmaktasın. Başkalarını ısıtmaya, kendini başkalarında arayıp bulmaya çalışıyorsun. Yanlış yapıyorsun desem sana dinler misin ki beni? Bir an kulak kesilip söylediklerime değer verip dinler misin bir zamanlar kendi rüzgarına katıp estirdiğin beni?
Yok eğer olamaz böyle diyorsan. Katlanılamaz. Yaşanamaz. Biter geçer bu samyelinin etkisi diyorsan anlarım seni. Demek ki zamanın varmış seninde diğerleri gibi. O zaman doldu ve artık gidiyorsun. Git ki... Ama bir zamanlar küçük, sıcak esintine katıp sürüklediğin ben bıraktığın yerde olmayacağım. Önümüzdeki yaz diğer samyeli rüzgarlarıyla birlikte esip beni bulmaya çalışma, orda olmayacağım!

Yine mi!...


Her şeyin bir sonu olduğunu fark etmekten bıktım, usandım... sonu sensiz olucaksa!

Her güneşli günün bir sonu var, ama o son senin kollarında biterse güzel be sevgili...

Her gecenin bir sonu var, yepyeni bi güne uyanırız. Ama o güne kokunu tenimde hissederek, uyandığımda yüzünü seyrederek, sana tekrar aşık olduğumu anlayarak uyanmak var...

Her yağmur diner bir süre sonra. Ama o yağmurun altında seninle öpüşmek var biteseye kadar...

Her filmin bir sonu var; iyi ya da kötü. O filmde ağlamak da gülmek de elimi tutmazken koyar en çok bana be sevgili...

Her yeni güne seninle başlamak her biten gecede kollarında olmak gibisi var mı? Yok! Hep sana uyanmak, uyumak...

Her güzel şeyin elbet bir sonu var? Peki biz güzel miyiz? Güzelsek eğer, yoksa geldi mi bizim sonumuzda?

Köşk GüzeLi


Ne Kadar Büyüksün Ne Kadar Yüce Ne Kadar Sosyetiksin Söylesene
Anlat Hadi Seni Dinliyorum Yükseklerdemi Tutuyorsun Kendini Hee
Yoksa Sen Kendini İnsanlardan Yüce Bir Yaratıkmı Görüyorsun
Tutturmuşsun Bir Seviyedir Gidiyor Ne Olmuş Yani Geceleri 
Dadın Sana Ninniler Söylemişse Ne olmuş Yani Parlak Takılar Takıp
özel Arabalara Binmişsen Benden Çokmu Nefes Alıyorsun 
Benden Çokmu Görüyorsun Çokmu Duyuyorsun İkimizde İnsanız
Sende Benim Kadar Görüyor Benim Kadar Duyuyorsun Ve Benim Gibi
Nefes Alıyorsun Ama Sen Benim Hissettiklerimi Hissedemiyorsun
Çünkü Sen Kendini Özel Sanan Zavallı Bir Şımarıksın
Sana Gerçeklerden Hatta En Gerçeğinden Sözetmemi İstermisin
Belki Biraz Korkucaksın ama bu gerçekleri Bilmelisin
Birgün Sende Ölüceksin Hakkı Geri Dönüceksin Dalgalı Sacların Solacak
Yüzün Gözün Buz Tutacak Senin Cicili Bicili Şampuanlarınla Değil
Saf Suyla Yıkıycaklar Parıltılı Gösterişli Elbiselerinin Yerine
Boyunca Beyaz Bir Kefen Giydiricekler Söylesene Sosyete Kızı
Yanında Neler Götürüceksin Parlak Takılarını Mı kuş Tüyü Yastığınımı
Kendini Fazla Yükseklerde Tutma Köşk Güzeli Hepimiz Topraktık
Yine Toprak Olucağız..

Hepimiz Topraktık Yine Toprak Olucağız Arkadaşlar Dostlar Yalan
Orda Yalnız Kalacağız. Bu Kibirlenmen Niye Sanırım Zenginsin Diye
Al Ozaman Bu Şiirde Sana Benden Bir Hediye

Emsallerine Gelince Sosyetekızı Hani Önemsemediklerin Benimsemediklerin
Onlar Daha Çocukken Kışın yolda bulduğu tahtaları kasaları Yakmak İçin
Evine Götüren Annelerin Elinden Sen ise Kayak Pistinde Kayak Hocanın Elinden Tutuyordun
Onlar Yazın Çay Tarlalarında Pamuk Tarlalarında Çalışır Ter Akıtırlar
Sen İse Tatile Çıktığın Uçaklardan Boz Kırları İzlersin
Ve onlar İçin Öyle Bir Gerçek war Ki Senin Basit Gördüğün Öpüşmeler
Onların Açılmamış Çeyizidir Sen Çeyizi Bilirmisin Sosyete Kızı
Kına Gecelerini Töreleri Nereden Bileceksin Ki Kusura Bakma Seni Üzmek İstemem
Ama Bir Gerçek warsa Onuda Gizlemem Şimdi İstediğin Yere Git 
İnanki Özlemem Geldi Gelecek Deseler Yollarını Gözlemem
Dünyanın Yalan Renklerine Kandım Aldanmam Birdaha
Bir Gülüşüne KUrban Olamam Sevdiğim Benn Kurbanım ALLAHA
Garip geldi Kelimeler Belki Önceleri İşte Garip Dünyanın Acı Gerçekleri 
Hepimiz Topraktık Yine Toprak Olucağız Arkadaşlar Dostlar Yalan
Orda Yalnız Kalacağız. Bu Kibirlenmen Niye Sanırım Zenginsin Diye
Al Ozaman Bu Şiirde Sana Benden Bir Hediye

23 Aralık 2008 Salı

İki yüzlülük


Merhaba iki yüzlü arkadaşım..
Merhaba bizim yüzüme farklı,duyguları farklı arkadaşım...
Nasılsın bugün?
Kimsenin canını acıttın mı bugün?
Eminim ki zaman herşeyin ilacı...
sevgiler 

BATU

İstanbul'da ROMAN olmak


Okulda sıradan bir gündü bugn...
Ta ki o lanet sınava girene kadar..
Ön sayfayı ben yaparken arka sayfayı bir arkadaşı yapıyordu sürekli paslamşma halindeydik yani.
Yanımdaki lavuk sürekli abi göster abi göster deyip duruyor,ruhumu sıkıyordu adeta.Sonunda dayanamayıp patladım lavuğa lan 2 dakka dur verecez neyse die çıkıştım(:
Hoca kaldırıp yanımda öbür tarafa gönderdi bizimkisini,oda boş kağıt vererek adeta içindeki nefreti kustu hocaya.Çıkışta bana sen ne biçim adamsın lan diye üstüme bile yürüdü.Bu İstanbul'lular hep böyle,kendilerini himen yada hitmen sanıyorlar...
Anadolu çocuğuyum ben oğlum unuttuğun bu diyordu içimdeki,var gücümle ittim lavuğu duvara doğru birdaha sakın deneme dedim.Arkasından bi daha yeltendi vurmaya

şimdi tam burda sahneyi dondurmak istiyorum.
onlar karşımdalardı.
Okulun çevresindeki "roman"lardan bahsediyorum,tamam herşey bitti evlat dedim kendi kendime...Dayak delisi falan olmayı düşünürken o'nlardan biri çıkardığı bıçakla ufaktan dürttü bizimkini.Birdaha da karışma dedi..
Anlamadığım bir sahneydi.nedendi?niyeydi bu beni korumaları?
2-3 dakika muhabbet ettikten sonra sanırım bizden çekiniyorsun dediler.Yüreklice EVET dedim.Çekinme  a be kardeşim dedi.Bizde Türk'üz...Bizde insanız.İşte bu laflar benim ırklara bakış açımı değiştirdi o an...
Hatta ve hatta beni arabasıyla eve bile bıraktı.
Yolda baya güzel bir muhabbet döndürdük "Roman"la
Aslında önyargılı olarak yaklaştığım kişilerin aslında çok sempatik çok duyarlı olduğunu gördüm.Annesi Mecidiyeköy'de çiçek satarak almış bu arabayı onlara.Çok temiz kullanmışlar,kullanıyorlarda...
Yolculuğun(yolculuk diyorum çünkü istanbul'da bir yere gitmek yolculuk tadındadır)sonlarına doğru anlattı hikayesini.Adıyaman'da bir hocaya gitmiş,namazında bir adam olmuş yeniden doğmuş.Son olarak kavgayı soruyorum.Neden beni korudunuz!
Neden ben hep bu soruyu düşünüyordum aslında yol boyunca...
Sadece bir cevap verdi,biz Roman'lar haklı olan tarafın sonuna kadar yanındayız dedi.Peki nasıl haklı buldun beni dedim.
Cevap bile vermedi.
Sanırım şansım yaver gitti...
BATU

Başlangıç yeniden...

Ayrılırken 18 yıldır yaşadığım sehirden hüzüle karışık bir mutluluk vardı içimde. Aslıda böyle bir ayrılış hayal etmemiştim Ben o günü hep çok mutlu bir şekilde arabada terminale giderken hayal ederdim. Yine terminale gidiyordum, ayrılıyordum bu şehirden belki de kurtuluyordum... Ama hüzün vardı. Neden mi? Geride bıraktıklarımı, yaptığım hataları, insanların ikiyüzlüklerini nasıl atabilir insan içinden? Her seferinde güvenip sonra o insanın aslında senin tanıdığın insan olmadığını aniden görmek, yanlış kişilerle beraber olmak ve her beraberliğin ardından üzülenin yine kendinin olması...
Ayrılırken 18 yıldır yaşadığım şehirden yağmur yağıyordu. Yağmur benim gidişim için yağıyordu belli ki... Sağanaktı. Belli ki o da istiyordu artık eskileri eskide bırakıp baştan başlamamı. Belli ki bulutlar benim için ağlıyorlardı.Belki de o...Biliyordm ki yağmur arkamda bıraktıklarımı silicek. Herşey tertemiz olucak o şehre geri döndüğümde. Yaşanmamış gibi... O şehre geri döndüğümde eskisi gibi olmayacak hiçbir şey, hayatım değişecek, geleceğim ve ben değişeceğim, ben...
Ayrılırken 18 yıldır yaşadığım şehirden aklımda 2 kişi vardı sadece. Hayatımdan koparıp atamayacağım, her zaman sımsıkı sarıldığım iki kişi... Juliett'm & isis'm... Onlar olmadan nasıl ayakta kalabilirdim bunca zaman bilemiyorum. Onlar benim herşeyim, iyi günümde oldukları kadar kötü günümde de yanımdaydılar. Bu zamana kadar kopmadık bundan sonra da kopmayız değil mi?
Ayrılırken izmir'den hersey baştan başlıyordu aslında ben farkında olmadan. Veda ettim tüm sevgililerime, aşklarıma. Veda ettim tüm geçmişime, yapabildiğim kadarıyla ve anladım ki bu son veda.
Her şey değişti şu 4 ayda... En önemlisi de belki benim için 4 kişi olduk. Ben & juliett'm & isis'm ve O.
O kim mi? O hayatımda bana belki de şu ana kadar bana verilen en güzel hediye. Belki şu ana kadar sahip olduğum en değerli şey. O, ben'im ve ben de onun en derinindeyim kalbinin. O aşık olduğum, bunu çekinmeden ona söyleyebildiğim, korkmadığım onu sevmekten ve sevmekten de bıkmayacağım kişi... O, o kendini biliyor...
Herşey güzel olucak!...
YASEMİN

İstanbul'a bir mektup


Merhaba İstanbul..

Herkesin büyük umutlarla geldiği şehir.Herkesin beklentisi olupta kimsenin birşey alamadığı yüce şehir.Yıllarca medeniyetlere ev sahipliği yapmış görkemli güzellik..
Aslında buraya gelmem yada buradan gitmem seni hiç bağlamıycak.Yada burada yaşayıp burada nefes aldığımız dahil senin hiç mi hiç umrunda olmayacak.Belki bunu hiç okumiycaksın bile...
Ama inan sende benim umrumda değilsin.Sadece bunları yazarak birazda olsa içimi dökmek istedim sana.Belki bir umut okur da aa burda bende başka biri yaşıyormuş dersin diye...

Buraya geleli tam olarak 4 ay oluyor.4aydır sende misafir kalıyoruz aslında.Kalıyoruz diyorum çünkü benle beraber seni sevmeden seni yaşamak zorunda kalan benim gibi birçok insan barındırıyorsun.

Hergecen bir olay be İstanbul'um..
Hergünün Allah'ın cezası şikayetlerimi içime atıp elim mecbur seni yaşamaya devam ediyorum.
Belki siktir git be adam ozaman diyeceksin..
Denemedim mi sanıyorsun be adam?
Denemedik mi?
Her şehrime gittiğimde senden kurtuldum diye derin nefes alıyorum.2 güne kalmaz seni özlüyorum be Allah'ın cezası şehir...
Sende bizi seni bağlayan birşey var..Eski sevgililerim öpüşleri,ilk heyecanlarım,ilk gözyaşlarım..
Herneyse koca adam...Sen bilirsin,bu da senin işin değil mi be adam?
Hergün birinin önüne fırsat koyup birinin önüne Allah'ın cezası kötülüklerini koymak?

Sana teşekkür etmeden bitiremeyeceğim bu yazıyı..
Teşekkür ederim İstanbul!
Neden mi?
Bana Yasemin'i verdiğin için...
Yollarımızı kesiştirdiğimiz için...
Biliyor musun o da sevmiyor seni biliyorum...
Ailem'de sevmiyor..
Ne Buğra seviyor seni ne Gökhan ne Yusuf ne Emir!!!!
Hepsi sana kızgın be adam...
Neden bu öfke İstanbul!
Hergün taksicilerden senin adına özür diliyorum içimden...
Hergün senden nefret edip gece yatarken sana şükrediyorum...
Ne yaparsan yap!Seni SEVİORUZ!!!!

Bizi İzleyenler.teşekkür edilesi insanlar

Hakkımda

Fotoğrafım
istanbul, beyoğLu, Türkiye
Merhabalar.. 4-5 kişinin hazırladığı iç dökmeye yarayan yazılar'a hoşgeldiniz...